Kabin ilk bakışta biraz renksiz ve soğuk görünüyor. Bunun nedeni her yerde aynı renkte kullanılmış olan plastikler. Sadece sis sisteminin bulunduğu bölmede açık renk kullanılmış.
Vites topuzu bile siyah renkli ve kabini sönük kılan detayların arasında yer alıyor. Ne var ki tasarım olarak etkilemeyen bu kabin kullanım olarak fazlasıyla ergonomik ve kullanışlı yapısıyla dikkat çekiyor. Orta konsolda yer alan bilgi ekranı pratik ve yol bilgisayarı dahil her türlü bilgiye buradan ulaşabiliyorsunuz. Bu bilgisayarın ayar düğmesinin kokpitin sağ tarafında kalması sürücünün işin zorlaştırıyor.
Öyle görünüyor ki Hyundai tasarımcılardan sınırları zorlamalarını istememiş, sadece fonksiyonel ve basit bir tasarım talep etmiş. Bu anlamda i20 kullanıcıları ne istediğini bilmeli ve ondan kabin anlamında çok şey beklememeliler.
İş otomobili kullanmaya geldiğinde sürüş pozisyonunu istediğini gibi ayarlayamadığınızı görünce biraz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Direksiyonda yükseklik ayarı olsa da istediğimiz kadar yükselmeyerek aşağıda kalması can sıkıcı bir detay, özellikle uzun boylu sürücüler için bu sıkıntı olabilir.
Yine de hacim olarak bakacak olursak burası bekleneni fazlasıyla veren bir kabin ve Corsa gibi rakiplerinden daha geniş olduğunu görmek şaşırtıcı. Özellikle arka taraf genişlik konusunda dikkat çekiyor. Baş mesafesi de aynı şekilde fazlasıyla yeterli, görüş açıları başarılı.