Gelelim yeni Polo’nun içine. Yeni Polo'nun iç tasarımı dışına göre çok daha radikal çizgiler içeriyor, ki bu iyi bir haber. Şekli tamamen değiştirilmiş göğüs opsiyonel olarak 3 farklı renkte alınabilen kaplamalarla kabine renk katarken bu dokunuş orta konsol ve kapı içlerinde de devam ediyor.
Günümüz şartlarında sektörün bir gerekliliği haline gelen ortak parça kullanımına yeni Polo’da da sıkça yer verilmiş. Direksiyon, vites kolu, klima ve cam kontrolleri gibi birçok parça markanın diğer modellerinden tanıdık gelse de Polo’ya çok güzel bir şekilde uyum sağlamış. Örneğin; markanın diğer modellerinde de tanıdık olan 6.5 inç genişliğindeki AndroidAuto ve Apple CarPlay destekli Infotainment ekranı Polo’da kendine yer bulurken ekranın genişliği Highline donanımında 8.0 inç’e çıkıyor. Tüm donanım seçeneklerinde standart olarak 6 adet hoparlör ile gelen Polo’da, “Active Info Display” olarak adlandırılan ve opsiyonel olarak alınabilen 10.25 inç genişliğindeki dijital gösterge ekranı VW’nin diğer modellerinin aksine ülkemizde ne yazık ki sunulmuyor. Maliyet odaklı olarak farklı markaların da benzer uygulamalarını görmeye alıştık artık...
Opsiyonel olarak farklı renklerde alınabilen koltuk döşemeleri göğüsteki trimlerle birlikte iç mekâna renk katan detaylar olarak yer alıyor. Artan boyutların en büyük artısı iç mekânda görülüyor. Hissedilir şekilde artan iç hacim neredeyse Golf ile yarışır düzeyde.
Kalite ve hacim olarak yerini aldığı modele göre ciddi bir atılım gerçekleştiren Polo, dış tasarımına göre daha renkli ve keyifli kabiniyle öne çıkıyor. Bu durum özellikle arka koltuklardaki diz mesafesinin de oldukça yeterli olmasıyla olmasıyla daha da önem kazanıyor ve Polo’nun aile kullanımı için de rahatlıkla uygun olduğunu gösteriyor. Ayrıca öndeki baş mesafesini neredeyse hiçbir küçük sınıf otomobilde görmediğimizi bilmelisiniz.
Polo özellikle kabinde neredeyse Golf ile rekabet edecek seviyede…