Yeni Polo ilk bakışta yerine geçtiği modeli andırsa da kabuğunun altında yepyeni bir platforma sahip. MQB A0 platformu üzerine inşa edilen yeni Polo'nun boyut farkını ilk bakışta anlamak zor olsa da otomobili özellikle Golf 7 ile yan yana getirdiğimizde boyut artışının ne kadar ciddi olduğunu fark edebildik. Eski nesile göre 81 mm uzayan model (4052 mm), 8 mm yükselmiş (1461 mm), 69 mm genişlemiş (1751 mm) ve bagaj hacmi yüzde %25 büyüyerek tam 351 litreye yükselmiş. Golf 7’ye göze atacak olursak 4258 mm, 1799 mm ve 1492 mm’lik uzunluk, genişlik ve yükseklik değerlerine ulaşıyoruz. İki araç arasındaki fark 206 mm ile olarak görünüyor, ki bu değer çok değil. Özellikle 2551 mm’lik aks mesafesi sınıfının en genişlerinden biri olarak görünüyor. Bir karşılaştırma yapacak olursak yeni Ford Fiesta 4040 mm’lik uzunluğunu 2493 mm’lik aks mesafesiyle elde etmiş durumda. Kısacası ülkemizde satılan en küçük VW modeli artık çok da küçük bir araç değil. Boyut artışının sonucunda Polo yaklaşık 40 kg ağırlaşarak 1105 kg ağırlığa ulaşmış.
Eskisine oranla çok daha sert hatlara sahip olan yeni Polo’nun özellikle omuz çizgisinde bulunan sert ütü izi modele sportif bir hava katıyor. Markanın ilk olarak Golf 7 ile başlattığı ön ızgarada başlayan ve farların içinde de devam eden krom trim de yeni Polo’da yerini almış. Golf’teki düz tasarımın aksine zikzak şeklinde bir tasarıma sahip olan ve gündüz LED farlarını barındıran trim modelin ilk bakışta Golf’ten ayırt edilmesini kolaylaştırıyor.
Yeni Polo’da ön farlar tüm donanım seçeneklerinde standart olarak halojen olarak geliyor. Test aracımızda da bulunan ve opsiyonel olarak tercih edilebilen LED’ler halojen farların aksine çok daha sert ve dikkat çekici bir tasarıma sahip olarak öne çıkıyor. Aynı şekilde gece sürüşlerinde de çok daha başarılı olan LED farların en azından Highline donanım seçeneğinde standart olarak sunulması gerektiğini söylemeden edemiyoruz. Ancak LED far donanımı birçok rakibinde de olmayan bir özellik, yani eksik diyemeyiz, olsaydı iyi olurdu diyerek notumuzu almış olalım.
Arka tarafa geçildiğinde ise eski Polo ile çok benzer bir tasarım kullanıcıları bekliyor. Omuz çizgisi arka farları da sararak bagaj kapağında da devam ediyor. Trendline ve Comfortline donanımlarında halojen olarak sunulan arka farlar Highline donanım seçeneği tercih edildiğinde LED teknolojisine kavuşuyor ve çok daha güzel bir tasarıma sahip oluyor. Bagaj kapağında bulunan VW amblemi hem geri görüş kamerasına ev sahipliği yaparken hem de bagaj kapağının açma düğmesini içinde barındırıyor.
Ön tamponlarda bulunan sis farları sadece Highline donanımında standart olarak sunulurken sis farlarının yanında bulunan statik dönüş aydınlatmaları da yine sis farlarında olduğu gibi yalnızca sadece Highline donanımda sunuluyor.
VW her zamanki gibi tasarım konusunda devrimsel değil evrimsel bir yol izlemiş. İşe yarayan ve beğenilen bir tasarım söz konusu olduğunda bunu anlamak kolay ve zaten bu felsefe tüm VW modelleri için geçerli olan bir şey. Yani marka bu şekilde hareket etmeyi uygun görüyor, o yüzden çok da eleştirmek yersiz. Sadece heyecan verici olmadığını söyleyelim; artık üç aşağı beş yukarı yeni bir VW çıktığında neye benzeyeceğini tahmin edebiliyoruz.
Küçük sınıf bile olsa heyecan yaratabilmek her zaman işe yarayacaktır diye düşünüyoruz…