Otomobilin kabini de dış tasarımı gibi fütüristik hatlara sahip. Eski modeldeki gibi iki katlı tasarlanmış gösterge paneli oldukça geniş bir his katıyor kabine. Burada devir göstergesi analog ve direksiyonun hemen arkasına konumlandırılmışken, hız göstergesi dijital ve üst kısımda yer alıyor.
Sol tarafta bulunan yeşil renkli ‘econ’ düğmesi ekonomik sürüş isteyenler için biçilmiş kafdan ve gerçekten işe yarıyor. Orta kısımsa hemen hemen sedan modelle aynı yerleşime sahip ama bir şekilde daha kaliteli görünmeyi başarıyor. İdeal sürüş pozisyonunu ayarlamak oldukça kolay ve küçük direksiyon simidi işinize yarıyor. Ancak oturuşunuza bağlı olarak direksiyon bazen hız göstergesi ve diğer kontrolleri kapatabiliyor. Bu biraz rahatsız edici.
Artan boyutlar kabin hacmini olumlu şekilde etkilemiş ama gözle görülür bir artış yok. Önde omuz mesafesi artmış, bagaj 477 litreye yükselmiş. Ama bu değişimleri hissedemiyorsunuz. Bagajı 1278 litreye genişletebiliyorsunuz ve koltukların hem öne hem de yukarı doğru katlanabilmesi kullanışlılığı bambaşka bir noktaya taşıyor. Honda buna ‘Sihirli koltuklar’ adını vermiş.
Arkadaysa işler pek de beklendiği gibi değil. Alçalan tavandan dolayı baş mesafesi biraz kısıtlı ve bunu daha önce tasarımıyla öne çıkan diğer modellerde de görmüştük. Golf ile kıyaslandığında ortaya çıkan 60 mm az baş mesafesi sanırız herşeyi anlatmaya yetiyor.
Malzeme kalitesinin artmış olması olumlu bir özellik. Sedan versiyonun hayal kırıklığı yaratan plastiklerine burada yer verilmemiş: Daha yumuşak ve güzel dokulu malzemeler kullanılmış. Bu Civic’in kalite hissini artıran bir özellik.
Yine fonksiyonelliktense tasarımıyla öne çıkmayı tercih eden Civic HB, bu anlamda diğer Japon rakipleri Toyota Auris ya da Hyundai i30 gibi sıradan olmaktansa dikkat çekmeyi başarıyor. Bu şekilde baktığınızda başarılı bir kabine sahip olduğunu söyleyebiliriz.
"Arka tarafta alçalan tavandan dolayı baş mesafesi biraz kısıtlı. Golf ile kıyaslandığında ortaya çıkan 60 mm az baş mesafesi sanırız herşeyi anlatmaya yetiyor”