Artık Mazda deyince SkyActiv teknolojisine sahip motorlar geliyor hepimizin aklına. Tüm dünya delice bir hızla turbo teknolojisi üzerinde çalışırken Mazda’nın atmosferik motorlarda kimsenin denemediği şeeyleri deniyor olması güzel ve atmosferik motor severlere umut veriyor. Peki işe yarıyor mu? Kısmen evet.
1.5 litrelik atmosferik motor, 4 silindirli, 120 bg gücünde ve sıradışı bir şekilde yüksek sıkıştırma oranı olan 14:1 ile 105 bg ve 150 Nm tork üretiyor. Hem manuel hem de 6 ileri otomatik şanzımanla alınabilen 3’ün kullandığımız versiyonu otomatik olandı.
Bu güç ünitesi 4-2-1 egzoz manifoldu ve standart olarak yer alan i-stop (stop- start sistemi) gibi yeniliklerle geliyor. Bu şekilde yerini aldığı modelde bulunan 1.6 litrelik motora göre %20 daha az emisyon ortaya atıyor: 119 g/km. Ayrıca daha hafif pistonlar, piston kolları ve krank mili kullanımı sayesinde aynı 1.6 litre motora göre %10 daha hafif, orta ve düşük devirlerde %15 daha fazla tork üretiyor, ortalama yakıt tüketimi %20 daha düşük.
Tüm bu yenilikçi özellikler otomobilin atmosferik motorlar arasında en az yakıt tüketim değerlerinden birini sunması anlamına geliyor. Mazda, ortalama tüketimi 5.1 lt/100 km olarak veriyor.
Elbette bu değere gerçek hayatta ulaşmak biraz zor, hatta testlerimiz esnasında 9.5 lt/100 km gibi pek de etkileyici olmayan veriler elde ettik. Ama yoğun trafik ve gündelik hayat içerisinde kullandığımızı da söyleyelim.
Mazda 3 genel olarak 105 bg’den daha güçlü hissettiren bir yapıda olsa da motorun tam potansiyelini otomatik şanzımanla almak biraz güç; motor turbo olmadığı için tork eksiği (atmosferik motora göre oldukça iyi ama turbolara göre düşük) alt devirlerde kendini gösteriyor. 1276 kg ağırlığındaki otomobilin 0-100 km/s hızlanması 10.4 saniye olarak gösteriliyor ki bu birçok kişi için fazlasıyla yeterli. Ama direksiyonda bu güç daha düşük hissediliyor.
Sürüş esnasında 3 oldukça konforlu ve rahat bir otomobil. Üstelik Mazda’nın sportif özellikleriyle ön plana çıkan yapısına rağmen bunu başarıyor. Ne var ki kısmen sert sayılan süspansiyon nedeniyle diğer modellerde göremeyeceğiniz bir takım sarsıntılar kabine yansıyabiliyor. Otomobilin bu sportif tarafı özellikle virajlı yollarda kendini gösteriyor; 3 kullanılmayı seven bir otomobil. Oldukça çevik bir karakteri var, güçlü yol tutuş sunuyor ve kolay kontrol edilebilir yapısıyla keyifli bir sürüş ortaya atıyor. Konfor olarak Golf ve Focus’un rafineliğine sahip olmasa da yol tutuş konusunda en az onlar kadar başarılı diyebiliriz. Bunun yanında düşük hızlarda özellikle tümseklerden geçerken ortaya çıkan (daha çok ön süspansiyondan) sallantı sesi de 3’ün rijit gövdesi ve sıkı yol tutuşuyla pek bağdaşmıyor.
Direksiyonun ağırlığı iyi ayarlanmış ve geri bildirim konusunda da tatmin edici. Ağırlığı tutarlı bir şekilde ayarlanmış (sürekli değişen bir ağırlığa sahip değil), lastiklerin tutuş kaybettiğini anlık olarak iletebiliyor ve virajlarda sürücüsüne güven veriyor. Direksiyon konusunda sevmediğimiz tek nokta lastikleri tam çevirdiğinizde ortaya çıkan takırtı sesi Mazda 3’ün karizmasını çiziyor. Ayrıca rakiplerde bu tip detayların olmaması rafineliği artırıyor. Açıkçası Mazda 3 genel hatlarıyla başarılı ama detaylara inildiğinde sıkıntıları olduğu görülen bir otomobil. Makyajda bu tip sorunların üstesinden gelinecektir diye düşünüyoruz.
Otomobilin stop- start sistemi i-stop olarak adlandırılmış. Standart olarak sunulan bu sistem Mazda’nın söylediklerine göre son derece verimli çalışıyor ama biz bunu pek gözlemleyemedik. Otomobili kullanırken ekranda sistemin hazır olduğu yazıyor ama durduğunuzda motoru kapatmıyor (emniyet kemeri takılı olduğunda çalıştığı yazılı ama zaten kemerimizi hiç açmadığımızı söyleyelim), çalışmak için neyi beklediğini anlamadığımızın da altını çizelim. Biraz ‘kafasına göre’ çalışan bir sistem gibi göründü bizlere.
Otomobilde birçok güvenlik ekipmanı sunuluyor ki rakiplerde de bunları görmeye bşaladık artık. Çarpışma uyarı sisteminin butonu direksiyon üzerinde konumlandırılmış ama buna basınca sadece grafiksel bir değişim oluyor, aktif olarak herhangi bir farklılık söz konusu mu bu pek anlaşılmıyor, uyarısının biraz daha net tasarlanması iyi olurmuş.
Orta konsoldaki ekranın kumandası için bir düğme yapılmış ama sistemin kullanımı pratik değil, menüler arasındaki gezintiler vakit kaybettiriyor. Basit fonksiyonlar için bile en az üç, dört düğmeye basmanız gerekiyor.
Mazda’nın biraz daha bu güvenlik ve bağlantı sistemleri kullanımı konusuna eğilmesi gerekiyor. Bunun dışında otomobilin sürüğü son derece başarılı, yol tutuşu iyi, konfor seviyesi gayet yeterli. Rakiplerin birçoğunun sürüş olarak bu seviyede olmadığını söyleyelim, hatta Japon rakipler oldukça gerideler.