Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon

  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 1
  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 2
  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 3
  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 4
  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 5
  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 6
  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 7
  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 8
  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 9
  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 10
  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 11
  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 12
  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 13
  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 14
  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 15
  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 16
  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 17
  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 18
  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 19
  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 20
  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 21
  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 22
  • Renault Clio 1.5 dCi EDC Icon - 23
Teknik Özellikler Detaylı teknik özellikler
Güzel görünüm, verimli ve canlı motor, ferah ön bölüm
Heyecansız sürüş karakteri, EDC, makyajlı olduğu çok anlaşılmıyor
130.400 TL
Motor:
1461 cc, 4 silindir, turbodizel, 90 bg@4000 d/dak, 220 Nm@1750 d/dak
Performans:
176 km/s maksimum hız, 13.1 sn 0-100 km/s hızlanması
Şanzıman:
6 ileri EDC, çift kavramalı otomatik, önden çekiş
Ortalama tüketim:
3.5 lt/100 km, 92 g/km CO2 emisyonu
Boş Ağırlık:
1280 kg
Güç/ağırlık oranı:
Ton başına 70 bg
Boyutlar U/G/Y:
4062/1732/1448 mm
Değerlendirme:

Renault Clio’da 2 benzinli, 2 de dizel seçenek bulunuyor. 95 oktan ile beslenen, 1.2 litre hacimli motorlardan atmosferik olanı 75 bg gücündeyken turbo beslemeli TCe’de bu rakam 120 bg. Aşırı besleme görmeyen ünite 5 ileri manuel ile eşlenirken 120 bg’i ön tekerleklere aktarma gücünü 6 ileri EDC şanzıman üstleniyor. Dizel kanadında ise 75 ve 90 bg’lik iki seçeneği olan 1.5 dCi üniteye yer veriliyor. Aktarım seçenekleri burada da 5 ileri manuel ve 6 ileri EDC. Test aracımız 90 bg’lik 1.5 turbo dizel motora ile EDC kombinasyonundan besleniyordu. 1750 devir itibarıyla 220 Nm gibi tatminkar bir tork değeri sunan Clio, bu sayede sürücü dâhil 1280 kg olan ağırlığını 13.1 saniyede 100 km/s hıza çıkarabiliyor. Maksimum hız ise 176 km/s olarak açıklanmış.

Açıkçası sakin sürüşlerde 2.9 lt/100 km gibi absürd tüketim değerlerine kadar inebilen 1.5 dCi ünite bence piyasanın en potansiyelli motorlarından birisi. Kâğıt üzerinde yazana bakmayın; Clio kesinlikle üç haneli hızlara çok daha çabuk şekilde ulaşıyor ve maksimum hızda 190 km/s’e kadar dayanabiliyor.

Şanzıman ile motorun uyumu genel olarak ekonomik kaygılarla yapılmış ve vites geçişleri çok düşük devirlerde gerçekleşiyor. Bu yüzden gazlamak istediğinizde kolu sola kaydırıp manuel moda almanızı tavsiye ederim. Keşke sonra direksiyon üzerinden vites geçişlerini kendiniz ayarlayıp 2000 devirden sonra kükremeyi seven dizel motordan maksimumu almaya çalışın diyebilseydim… Diyemiyorum çünkü kulakçık yok! Vites kulakçıkları hassas olduğum bir noktadır ve bence otomatik şanzımanlı her araçta bulunmalı fakat Clio’da bu eklentiye yer verilmemiş.

“direct Common-rail injection” adını taşıyan dizel motorun en önemli özelliği zaten performansı değil, yakıt verimliliği. Baştan şunu söyleyeyim; çoğunlukla zorlayarak gitseniz bile eğer sürekli eğim tırmanmıyorsanız 8 litreyi geçmek için özel şeyler denemeniz lazım. Test sürecinde ekonomik sürüşlerde 2.9-3.9; şehir içinde 4.7-5.8; toplamda ise 4.3 lt/100 km gibi değerler elde ettik. Diğer üreticiler Clio’yu bazı alanlarda yenebilir fakat konu verimlilik olduğunda dCi’ı mağlup etmek sanırım çok zor, hatta imkânsıza yakın.

Malzeme ve hissiyat olarak beğendiğim direksiyonda mesai gerektiren virajlara gelindiğinde ise Clio, motoruyla yakaladığı pozitif havayı yavaş yavaş kaybediyor. Fransız hatch’in tasarımına baktığınızda arka sekmenin son derece kısa olduğunu, ağırlığın büyük bir bölümünü taşıyan ön kısımda ise sekme görece uzun olsa da ana yapının nispeten kısa kaldığını görebilirsiniz. Bu yüzden dönemeçlerde direksiyon açısını önden kayma yaşatmayacak derecelere çıkardığınızda arka tarafın kendisini ufak ufak bıraktığını hissediyorsunuz. Ayrıca, ön bölümdeki tutunma da beklendiği kadar yüksek değil. Uzun aks mesafesi dolayısıyla arkanın rakiplere oranla daha çok atmaya meyilli olduğu aşikâr. Clio’nun bu özelliği dolayısıyla elde etmesi gereken denge, kendisini ardışık virajlara ev sahipliği yapan tali yollardan ziyade otobanlarda gösteriyor. 120 km/s hız sınırına sahip bu yollarda da Clio ile 140 km/s üzerine çıkmayı pek tavsiye etmiyorum çünkü araç bana çok güvende hissettirmedi. Belki de bunun nedeni direksiyon simidi ile yönlendirme sistemi arasındaki geri bildirim eksikliğidir.

Önde MacPherson, arkada torsiyon çubuğu kullanan Clio’nun amortisör ayarları da, yayları da orta sertlikte ayarlanmış. Bu sayede genel olarak konfor istenen seviyede oluyor – tabii ön koltukta oturanlar için, arka kısımda bozukluklarla mücadele işlemi biraz daha sert gerçekleşiyor. SEAT Ibiza ve Ford Fiesta’ya oranla daha fazla yatma sergileyen Clio’nun dikey eksendeki hareket karakteristiği İspanyol olan kadar iyi değil ancak Mavi Oval logolu modelden üstün diyebilirim. Fren pedalı çok tatlı bir ayara sahip: İlk birkaç mm’de aşırı ısırmadan kararında tepki veren pedal, yoğun kuvvetlerde stabil ve güçlü bir durma performansı sergiliyor. Önde disk, arkada kampana olan durdurma grubunun Clio’nun gövdesi üzerindeki etkilerinin dengeyi çok kötü etkilemediğini de not düşelim.

Toparlarsak Clio standart taleplere layıkıyla cevap veren ancak heyecan aradığınızda sizi pek duymamış gibi davranan bir otomobil. Seri virajlarla savaşmak istiyorsanız Fiesta’ya veya Ibiza’ya bakmanız lazım. Eğer cidden iyi konfor istiyorsanız yine Fiesta’ya veya Polo’ya yönelmeniz gerekli. Ama size yeterince destek sunan bir yol arkadaşı arıyorsanız Clio’dan sonrasına bakmanın bence pek bir lüzumu yok...

Yazıyı değerlendir

Yorumlar

Facebook