Aslına bakacak olursanız kabin de gövde tasarımının bir devamı niteliğinde. Yani bilindik ve alışıldık. VW burada da gereksiz risklere girmektense gelenekselci davranmayı uygun görmüş.
Tasarım bildiğimiz VW yaklaşımında, sade ama kalite ön planda. Zaten VW alıcılarının birçoğu bu kalite hissinden dolayı markayı tercih ettiği için bu konudan ödün verilmesi yanlış olurdu.
Alman üretici kabindeki her parçanın yeni üretildiğini söylüyor olsa da tutucu yaklaşım nedeniyle siz de tutucu davranıp elinizi bu ‘yeni’ malzemelerin üzerinde gezdirmiyorsunuz. Çünkü ilgi uyandırmıyor, evet ilgi uyandırmaması belki de yeni Golf’ün kabinini en iyi tanımlayan kelime olabilir. Malzeme kalitesi, işçiliğin artmış olması ve his olarak premium markalardan farksız olması konusunda bir şey söyleyemeyiz ama dikkat çekip, ilgi uyandırmadığını rahatlıkla konuşabiliriz. Orta konsolun sürücüye dönük tasarlanmış olması güzel bir detay ve eski BMW modellerini anımsatıyor.
Boyutların artması kabinin de yerini aldığı modele göre daha geniş olmasını sağlamış. Arka diz mesafesi 15 mm artarken omuz ve dirsek mesafesindeki artış sırasıyla 30 ve 20 mm. Yüksekliğin 28 mm azalması baş mesafesini etkilememiş. Altıncı jenerasyon Golf, özellikle arka taraftaki diz mesafesi konusunda çok iddialı bir otomobildi, yeni Golf’ün bu konuda ondan daha iyi olması gerçekten şaşırtıcı.