1.6 lt’lik dizel motoruyla bizlere konuk olan Golf, huzurlu sürüşü ve konfor özellikleriyle dikkat çekiyordu. Sessizlik ve rafine özellikler yeni Golf’ün en büyük kozları olarak görünüyor bunun altını çizmek gerek.
Bunların yanında güven verici bir gövde kontrolüne sahip olması ve kararlı yol tutuş karakteri, Golf’ün dinamik olarak da geliştiğinin bir göstergesi. Tabii dinamik özelliklerin gelişmesinde gövde ağırlığının 100 kg hafiflemesinin rolü yadsınamaz. Üstelik bu sadece dinamik olarak değil ekonomi olarak da kendini gösteriyor.
Golf bozuk zeminli yollarda bile her lastikte çekiş bulmakta zorlanmıyor ve amortisörlerin çalışma şekli gerçekten çok başarılı. Darbe emişi kaliteli, sertlik ayarı yol tutuş- konfor arasındaki çizgiyi çok iyi şekilde ele almış. Bu versiyonun arka süspansiyonu torsiyon (üst versiyonlarda çok noktadan bağlantılı sistem var) olsa da bunun etkisini çok hissetmiyorsunuz. Bazen tümseklerin üzerinde gereğinden fazla zıplıyorsunuz, sadece bu gibi durumlarda çok noktadan bağlantılı sistemi arıyor gözleriniz.
DSG her zamanki gibi mükemmel bir iş çıkartırken dizel motorla ortalama tüketimimizin 4.8 lt/100 km olması VW’nin ekonomi anlamında ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor. Bu değeri 10.7 sn’lik, kabul edilebilir 0-100 km/s hızlanma ve 102 g/km gibi bir emisyon değeriyle biraraya koyduğunuzda Golf kâğıt üzerinde karşı konulmaz bir otomobil olarak dikkat çekiyor.
Bu anlamda Golf ironik bir otomobil olduğunu gösteriyor: Tasarım ve kabin olarak çekicilikten uzak ama konfor ve sürüş olarak arzu edilir bir karaktere sahip. Eskiden Golf’leri sadece kalite nedeniyle alırdınız, artık bu değişiyor, Golf keyifli bir sürüşü de repertuarına eklemiş ve çok büyük bir eksiğini kapatmış görünüyor.